22 Eylül 2015 Salı

Her daim şık ve leziz; Da Mario

Doğuş Grubu'nun restoran konusundaki başarısını bilmeyen yoktur.

Tom's Kitchen, Parle, La Petite Maison, Nusr-et, Mezzaluna, Kitchenette, Go Mongo, Gina ve pek çok yakından tanıdığımız; sevdiğimiz Doğuş Grubu restoranlarından biri olan Da Mario şık ve lezzetli yemek arayanlara çözüm üretmeye devam ediyor.

Arkadaşımızın doğum günü yemeği için gittiğimiz Da Mario'da ikimiz de farklı lezzetler deneme şansını yakaladık.

Memnun kaldığımız bu lezzetleri sizinle de paylaşmak istedik.

Öncelikle, başlangıç olarak bir İtalyan klasiği olan Burrata!


Ana yemek olarak tercihimiz levrek ızgara ve orta pişmiş bonfile et'ten yana oldu. Etin porsiyonu küçüktü, bu sebeple balık daha doyurucu bir tercih oldu diyebiliriz.



Tatlı olarak ise tiramisu yemeyi tercih ettik. İtalyan usulü yapılan tiramisu çok lezzetliydi ancak biraz ağırdı, iki kişinin paylaşması için ideal.

21 Eylül 2015 Pazartesi

Zero: Geleceğe Geri Sayım

Sakıp Sabancı Müzesi, 20. yüzyıla damga vurmuş akımlardan ZERO'ya Geleceğe Geri Sayım sergisi ile 10 Ocak'a kadar ev sahipliği yapıyor.
İki dünya savaşından etkilenen pek çok sanatçı gibi Zero akımı öncüleri Heinz Meck, Otto Piene, Günther Uecker, Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana; varolan tüm yıkımlar, karanlıklardan sonra sanatın sıfırdan başlaması gerektiğine inanıyor. Sıfır alanını inşa etmeye çalışan yenilikçi ruhlu sanatçılar ışık, renk, gölge, uzam gibi alanlara yoğunlaşarak sanatlarını şekillendiriyor.
Sıradışı bir sanat anlayışı ortaya çıkaran bu akım, felsefeyle bütünleşerek her anında ilgimizi korumamızı sağladı diyebiliriz.

Sıradanlığa olarak başkaldırıyı Lucia Fontana'nın sözleri özetliyor aslında; "Sanatın evrimini malzeme yoluyla ileri taşıyoruz. Malzeme yoluyla demek, bugün sanat plastikle ya da ışıkla yapılabilir demektir. Sanat, artık fırçalar ve resim olarak anlaşılmak, tuval ya da frekler ile sınırlandırılmak zorunda değildir. Eğer keşiflerimden biri önemliyse o da oyuktur. Oyuktan kastım, resim düzleminin sınırlarını aşmak, ve kendi sanat anlayışımda özgür olmaktır. Tuvaldeki oyukları resmi mahvetmek için açmadım. Tam tersine, bu oyukları başka bir şeyi keşfedebilmek için açtım."

10 Ocak'a kadar Emirgan'daki bu ZERO alanını ziyaret etmeyi unutmayın!





Gökyüzü sanatı
"Bir yanda, gökyüzü hayal edebildiğiniz en büyük tuvaldir, diğer yanda, hayal edebileceğiniz en büyük tiyatro. Yalnızca en büyük astronomik ve astrolojik tiyatro da değil, gökyüzü için geliştirilen her şey için de en büyük tiyatrodur. Havacılık endüstrisi mesela. Gökyüzü, özellikle II. Dünya SAvaşı sırasında müthiş önemli bir rol oynamıştı. Gökyüzüne dair keyif duygularının yerini dehşet almıştı. Savaş bittiğinde ilk başta inanamadık, sonra müthiş bir rahatlama yaşadık. Ve bu vesileyle gökyüzünü kutlama dürtüsü ve sevinci ortaya çıktı- bununnla beraber de gökyüzü sanatı fikri." - Otto Piene, 2014








19 Eylül 2015 Cumartesi

Jumbo Burger

Jumbo Burger'e gitmiş olup da müdavimi olmamış çok az kişi tanıyoruz. Neden diye sorarsanız bence her şeyin en iyisi orada; patates kızartmasının en güzel kızartmışı, hamburgerin en lezzetlisi, sosların en farklısı! Ayrıca seçmek için bir sürü farklı seçenek de sunuyor.


Biz bildik bileli kalitelerinden ve lezzetlerinden hiç ödün vermemiş, 40'ıncı yılına yaklaşmış olan Jumbo kesinlikle Anadolu yakasının vazgeçilmezi! Her yiyenin çeşitli tahminlerde bulunduğu bize göre ballı olan mayonezinin tarifini kimselere vermiyorlar. Bu da Jumbo Burgeri bir kez daha kendine özel kılıyor.

Her türlü ruh halimizi kaldırabilen Jumbo bizim için gerek lisedeki okul çıkışlarına, gerek sınav zamanlarındaki bunalımlı günlere , gerekse sadece basit bir yemek aktivitesine ev sahipliği yapıyor

Hala denememiş ve müdavimi olmamışsanız yolunuz Bağdat Caddesi civarından geçerken uğramanızı ve kendinize en uygun hamburgeri menüden seçip patates kızartması eşliğinde yemenizi tavsiye ediyoruz!

Not: Tiramisu sever biriyseniz Jumbo'dan tiramisu'sunu tatmadan ayrılmayın!






18 Eylül 2015 Cuma

Emirgan Kardeşim Mantı

Mantı severler buraya!

Emirgan Kardeşim mantıyla tanıştığımdan beri yıllardır mantı denince akla gelen şehrin Kayseri değil Bolu olması gerektiğini keşfettim.
Burada mantının hamuru incecik; ancak mantılar boyut olarak daha büyük. Ravioli gibi düşünülebilir aslında.
Her şeyin ev yapımı olduğu ev havasındaki bu küçük dükkanda taze yoğurt, hazırladıkları yağlı sos ve cevizli yoğurt kurusu muhteşem bir uyum yakalıyor; adeta bir ziyafet diyebiliriz.
Ceviz ve mantının uyumuna bayılacaksınız!
Ayrıca, yemekten önce getirdikleri lahana turşusu bir harika.
Yaprak sarmayı da sevenlerin denemesi şiddetle tavsiye edilir.
İşletmeci ailenin ilgisi ve samimiyetiyle kendinizi evinizde hissedeceksiniz.
İstanbul'da pek çok yerde mantı denemiş biri olarak favorimin Kardeşim Mantı olduğunu söyleyebilirim.
Müdavimi olacağınız garantisiyle;



16 Eylül 2015 Çarşamba

Sirkeci'de gizli bir cevher: Can Oba

Sirkeci'de esnaf lokantalarının arasında, Four Seasons tabaklarıyla karşılaşmanın mümkün olduğu bir adres Can Oba.

Michelin yıldızlı pek çok restoranda çalışmış, uzun yıllar Amerika'da yaşamış Oba; size mutfağından bambaşka, unutulmaz lezzetler sunuyor. Marketten alışverişini günlük olarak kendisi yapan ilgili şef, müşterilerinin masasına gelip birebir muhabbet ediyor.

Burada sabit bir menü yok; günün yemekleri masanıza gelerek teker teker anlatıyorlar. Biz tercihimizi başlangıç olarak mısır çorbası, hardal çorbası, kuşkonmazlı somondan yana kullandık. Ana yemekte ıspanaklı lazanya yedik. Tatlı olarak ise Can Oba'nın imzası olarak tanıttığı karamelli cheesecake ve kayısılı dondurma tercih ettik.

Bu leziz mutfağın tadı damağımızda kaldı.

Kendine has lezzetlerle karşılaşacağınız bu küçük restoranda; daha önce aklınıza hiç gelmeyecek karışımları tatmaya hazırlıklı olun.

Gitmeyi düşünürseniz rezervasyon için elinizi çabuk tutmanızı söylememiz gerekir; alışverişini günlük yapan Oba restoranında boş yer olsa dahi son dakika rezervasyonları kabul etmeyebiliyormuş.






15 Eylül 2015 Salı

Karaköy'ün sevimli Fil'i

Haziran ayında açılan tukuazın hakim olduğu Fil Karaköy'ün ilk kitapçı/kahvecisi. İçerideki kitaplar genelde sanat, film,edebiyat, fotoğraf ağırlıklı. Kendi dersinizi çalışmanız ya da işlerinizi yapmanız için ideal bir yer. Üst katında ki harika salıncakta salınarak alt kattan gelen kek ve kahve kokuları yaptığınız işe verim katacaktır. Özellikle inanılmaz ilgili ve güleryüzlü çalışanlar evinizdeymişsiniz gibi hissetmenizi sağlayacaktır.












13 Eylül 2015 Pazar

Souq Ziyafet

Karaköy’de ayda bir defa pop-up olarak açılan Souq; İstanbul’da yeni bir alışveriş düzeni için ilham veriyor.

Genellikle giyim ve aksesuar üzerine yoğunlaşan Souq’un bu ayki teması farklı: Ziyafet!

Burada bambaşka gastronomik tatlar bulabilirsiniz! 

Bizim favorilerimiz Chado’nun karamelli yeşil çayı ve Glütensiz Ürünler Atölyesi’nin kakaolu kedi dili oldu.

Hala bir Pazar günü programı yapmadıysanız; Karaköy Souq leziz bir alternatif!







Peki Souq’ta başka ne var?

Salt’ın katkılarıyla; Gastronomika ve aromatik turşuları ve baharat karışımları, bez çantalar ve ayran aşı




Tazedirekt.com un taptaze lezzetleri; peynirlerini tatmadan ayrılmayın!




Gram; sağlıklı yemekleri keyifli hale getiriyorlar diyebiliriz!




Pina’nın soğuk sıkım zeytinyağlıları: natürelden şaşmam diyorsanız bu standa mutlaka uğrayın!


Glütensiz ürünler atölyesi; burada pek çok farklı lezzet mevcut. Kedi dilini tavsiye ederiz; son karar tabii ki sizin!



ma’na delight’ın geleneksel tatları; lokumların aromasına bayılacaksınız!



Capreanın doğal sızma zeytinyağlıları; soğuk sıkım ve %100 natürel bir stand burası; ayrıca yaz domateslerinden yaptıkları soslar bir harika!



Erenköy şerbetleri ; ekşi tatları seviyorsanız kızılcık şerbetini denemeden dönmeyin!





Petranın artizanal kahveleri



Chado’nun yerel dünya çayları; Starbucks’ta mutlaka içmiş olduğunuz bu çayların bambaşka lezzetine bayılacaksınız!




Juico; detoks sevenler buraya!